Romatolojik Hastalıklar

Başlıca Romatolojik hastalıkları şunlardır:

    1. Romatoid Artrit

    2. Behçet Hastalığı

    3.Ankilozan Spondilit

    4.Fibromiyalji

 

Romatoid Artrit - RA

Romatoid artrit nedir?

   Nedeni belli olmayan, özellikle periferik sinovyal eklemleri tutan, kronik, inflamatuar, sistemik ve genelde simetrik poliartrittir. Eklem tutulumu, şekil bozukluğu yaparak zaman içinde kalıcı hasarlara yol açabilmektedir. Vücuttaki diğer organları da etkileyebilmektedir. Klinik seyri hastadan hastaya büyük değişiklik gösterebilmektedir. En çok 35-60 yaşlarında başlar. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülmektedir. Serin ve nemli iklimlerde görülme olasılığı daha fazladır. Çocuklardaki romatioid artrit yetişkinlerden farklıdır. Çocukluk çağında sekel bırakma riski en yüksek kronik hastalıklardan biridir. Karın ağrısı ve ciddi anemi eşlik eder.

                       

Romatoid artrit nedenleri nelerdir?

   Kesin nedeni bilinmemektedir ancak genetik, enfeksiyonlar, immun sistem bozuklukları, cinsiyete bağlı nedenler gibi faktörlerden etkilenmektedir.

Romatoid artrit belirti ve bulguları nelerdir?

   Romatoid artritin başlama şekli hastadan hastaya farklılıklar gösterir. Hastaların yaklaşık %70’inde birkaç hafta veya aya yayılmış sinsi bir başlangıç söz konusudur. Bu süre içerisinde hafif bir ateşin de eşlik ettiği halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, bir veya birkaç küçük eklemde ağrı görülebilir. Eklem ağrısı dışında hastaların önemli bir yakınması da uyku veya uzun süren bir istirahat sonrası, eklemler ve eklemlerin çevrelerinde oluşan ve sabah tutukluğu olarak tanımlanan sertlik hissidir.

   Eklem bulguları;

-sabah tutukluğu; en temel semptom, erken saatlerde olur, 1-2 saatten önce düzelmez

-sinovyal inflamasyon; ağrılı, şiş, kızarık ve sıcak eklemler

-ağrı, RA’in en önemli problemidir

-eklem deformitesi; hastalar eklemini, ağrıyı en az hissettiği pozisyonda tutmak ister

-kıkırdak ve kemik harabiyeti

-tendon, bağ ve kaslarda değişiklikler

-tendon nodülleri ve rüptürleri

   RA’de en çok tutulan eklemler; parmak eklemleri, el bileği, ayaktaki küçük eklemler ve omuzdur. Hastalar ağrıyı en az hissettikleri konumda eklemlerini pozisyonlamak isterler ve bundan dolayı eklem donmaları yaşanabilir. RA en karakteristik değişikliklerini el ve el bileklerini simetrik tutarak yapmaktadır. El bileğinde karpal tünel sendromu, parmaklarda kuğu boynu ve düğme iliği deformiteleri gibi hastalıklara da neden olabilir. Kalçada ağrı, dizde baker kisti, ayakta halluks valgus, pes planus, çekiç parmak ve subluksasyon(çıkık) gibi problemler ortaya çıkabilir.

   Zayıflama, miyalji(kas ağrısı), ödem, yorgunluk, güçsüzlük, halsizlik, grip benzeri semptomlar, belirtilerin alevlenmesi, uzun dinlenme sonunda gelen ağrı, romatoid nodüller, göz kuruluğu, iştah kaybı, depresyon, el ve ayaklarda üşüme, günlük yaşam aktivitelerinde zorlanma gibi eklem dışı nedenler de söz konusu olabilmektedir.

Romatoid artrit tanı yöntemleri nelerdir?

   İmmünolojik testler, hematolojik bozukluklar, görüntüleme yöntemleri ve değerlendirme skalaları romatoid artritte tanı koymak için kullanılır.

Romatoid artrit tedavisi nedir?

   RA’da tedavinin amacı inflamasyonun azaltılması, doku yıkımının ve fonksiyon kaybının önlenmesi, hastanın çevreye ve topluma uyumunun sağlanmasıdır. Hasta ve aile eğitimi, ilaç tedavisi, fizyoterapi ve rehabilitasyon, cerrahi yöntemler tedavi seçeneklerini oluşturmaktadır.

   Romatoid artritte fizyoterapi ve rehabilitasyonda ağrıyı azaltmak, kas atrofisini engellemek, eklem hareket açıklığını korumak, istirahati sağlamak, deformiteleri önlemek veya azaltmak başlıca hedeflerdir. Tanı sonrası yapılan detaylı fizyoterapi değerlendirmesi sonucu hastaya özel rehabilitasyon programı oluşturulur. Akut, subakut ve kronik döneme göre program hazırlanır. Program içeriğini; immobilizasyon(istirahat), splintleme, soğuk ve sıcak uygulamalar, elektroterapi yöntemleri, germe ve güçlendirme egzersizleri, eklem hareket açıklığı egzersizleri, hidroterapi, GTOS terapi, mobilizasyon teknikleri, yardımcı cihaz uygulamaları, ince motor beceri egzersizleri, aerobik egzersizler, relaksasyon yöntemleri, masaj, izometrik ve izotonik egzersizler gibi bir çok seçenek arasından hastanın ulaşması istenilen hedefe uygun olanlar oluşturur.

   Öncelikle doktorunuza ve daha sonra fizyoterapistinize başvurunuz.

 

 

 

Ankilozan Spondilit (AS) – Bechterew Sendromu – Marie Struempell Hastalığı

Ankilozan spondilit nedir?

   Spondiloartropatiler grubundan bir hastalıktır. Nedeni tam olarak bilinmeyen, primer olarak çift taraflı sakroiliak eklemleri tutan ve yukarı ilerleyerek boyun bölgesine doğru uzanan progresif, seronegatif bir romatizmal hastalıktır. Zamanla kemik oluşumlarının meydana geldiği, bağlardaki elastik dokuların yerini kemik dokusunun aldığı, eklemlerin kaynaştığı ve hareket kısıtlılığının ortaya çıktığı bir hastalıktır.

         

Ankilozan spondilit nedenleri nelerdir?

   Nedeni tam olarak bilinmemektedir. HLA-B27 doku tipinin hastaların %95’inde bulunması kalıtsal faktörlerin önemli olduğunu göstermektedir. Hastalığın başlangıç yaşı genellikle 16-35 yaşları arasında olmakla birlikte belirtiler daha geç ortaya çıkabilir. Erkeklerde kadınlara oranla 3-5 kat fazla görülür. Nemli ve sıcak iklimlerde daha sıktır.

Ankilozan spondilit belirti ve bulguları nelerdir?

   Klinik belirtiler iki grupta incelenir.

İskelete ait belirtiler;

-sakroiliit ve spondilit

-kök eklemlerin(kalça,omuz) artriti

-kostavertebral eklem tutulumu

-periferik eklem artriti

-entesit

-osteoporoz

-vertebral kırık

İskelet dışı belirtiler;

-akut anterior üveit

-kardiovasküler tutulum

-akciğer tutulumu

-cauda equina sendromu

-enterik mukozal lezyonlar

-amilaidoz

   Ankilozan spondilitin etkilediği eklemler; omurga eklemleri, sakroiliak eklem, kalça ve omuz eklemleri başlıca olmak üzere hastadan hastaya değişiklik gösterebilmektedir.

Ankilozan spondilit tanı yöntemleri nelerdir?

   Tanı yöntemlerinde Modifiye New York Kriterleri ve ASAS Kriterleri en sık olarak kullanılmaktadır. Fizik muayene ve postür analizi, laboratuar bulguları ve radyolojik bulgular tanı için çok önemlidir.

-Modifiye New York Kriteri;

Klinik kriterler;

*egzersiz ile düzelen ve istirahat ile geçmeyen 3 aydan daha uzun süreli bel ağrısı ve tutukluk

*lomber(bel) omurga hareketlerinin sagittal ve frontal planlarda kısıtlanması

*göğüs expansiyonunda(genişleme) yaş ve cinsiyet için normal değerlere göre azalma olması

Radyolojik kriter;

*bilateral(çift taraflı) evre 2-4 veya unilateral(tek taraflı) evre 3-4 sakroiliit

Radyolojik kriter eşliğinde en az 1 klinik kriter varlığında kesin ankilozan spondilit tanısı konur.

-ASAS Kriteri;

3 aydan fazla süredir bel ağrısı olan ve 45 yaşın altında olan hastalar için;

*görüntülemede sakroiliit ve 1 veya daha fazla spondiloartropati bulgusu

*HLA-B27 ve 2 veya daha fazla spondiloartropati bulgusu

Elde edilirse ankilozan spondilit tanısı konur.

-Fizik muayene;

*sakroiliak eklem merkezli, 3 aydan uzun süren, istirahat ile artan egzersizle azalan, geceleri artıp uykudan uyandıran bel-sırt ağrısı ve sabah tutukluğu

*lomber lordozda düzleşme(belde düzleşme)

*kifozda artış(kamburluk)

*lomber omurga hareketlerinde her yöne tutukluk

*rotasyon tutulması ile görüş alanı darlığı

*nörolojik muayenenin normal olması

*kostavertebral eklem tutulumuna bağlı olarak göğüs expansionunda(genişleme) azalma

*topuk ve ayak tabanlarında entesite bağlı yürüme güçlüğü 

-Laboratuar bulguları;

*HLA-B27 antijeni testi hastaların %90’ında veya daha fazlasında pozitiftir.

*hastaların %75’inde eritrosit sedimentasyon hızı ve CRP(creaktif protein) artmıştır.

-Radyolojik bulgular;

*sakroiliit en erken ve sık görülen radyolojik bulgudur. Genellikle bilateraldir.

Ankilozan spondilit tedavisi nedir?

   Tedavide asıl amaç; ağrıyı azaltmak ve durumun daha kötüye gitmesine engel olmaktır. İlaç tedavisi(NSAI), fizyoterapi, cerrahi tedavi ve egzersiz programı tedavi sürecini oluşturur.

   AS’de fizyoterapi ve rehabilitasyon sürecinde; hastayı hastalığı hakkında bilgilendirilmesi, ağrılı dönemlerde ağrının giderilmesi ve eklemlerin düzgün pozisyonda korunması, hastanın günlük yaşamında fonksiyonelliğinin devamının sağlanması, omurga ve özellikle kalça eklemlerinin hareketlerinin korunması, göğüs kafesi mobilitesiyle birlikte solunum kapasitesinin korunması ve arttırılması, dik duruş postürünün korunması başlıca hedeflerdir.

Akut, subakut ve kronik dönemlere göre değişiklik gösteren rehabilitasyon programları yatak istirahati, solunum egzersizleri, elektroterapi yöntemleri, hidroterapi, GTOS terapi, mobilizasyon teknikleri, postür egzersizleri, germe ve kuvvetlendirme egzersizleri, traksiyon, masaj, aerobik egzersizler, ergonomik değişiklikler gibi bir çok tedavi seçeneğini içerir. Hastanın ihtiyacına ve durumuna göre belirlenen hedeflere yönelik fizyoterapi programları oluşturulur.

   AS ilerleyici bir hastalıktır. Zamanı iyi değerlendirerek size yardımcı olabilecek sağlık personelleri olarak öncelikle doktorunuza ve sonra fizyoterapistinize başvurunuz. 

 

 

Fibromiyalji - Fibromyalgia Syndrome (FMS)

Fibromiyalji nedir?

   Yaygın kas ağrısı, uyku bozukluğu ve yorgunluğun birlikte bulunduğu kronik bir ağrı sendromudur. Araştırmalara göre kadınlarda daha sık görülür.

Fibromiyaljinin nedenleri nelerdir?

   Nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Ancak semptomları tetikleyecek genetik eğilim, fiziksel travma, emosyonel(duygusal) travma, ilaç tedavisi, viral enfeksiyon gibi faktörler vardır.

Fibromiyaljinin belirti ve bulguları nelerdir?

   Vücudun farklı bölgelerinde ağrı, uyku bozukluğu, kaslarda aşırı gerginlik ve ağrı, hormon bozukluğu, beyne giden ağrı yollarında problemler ve buna bağlı olarak uyku, ruh hali, enerji, imbalans(dengesizlik), yorgunluk gibi sorunlar, sindirim problemleri, sabah tutukluğu, kas krampları, kaşıntı, eklemlerde ve yumuşak dokularda şişlik, kuru göz-ağız, baş ağrısı, depresyon, çarpıntı, anksiyete(tedirginlik-kaygı hali) gibi belirti ve bulguları vardır.

Fibromiyaljinin tanı yöntemleri nelerdir?

   Kontrol noktaları muayenesi, ağrının lokalizasyonu, tam kan-biyokimya-tiroid fonksiyon testleri, romatizmal hastalıkların sorgulanması ve radyolojik testlerle diğer hastalıklardan ayırt edilmesi ile teşhis edilir. Diğer ağrı sendromlarından ayırt edilmesi çok önemlidir.

Fibromiyaljinin tedavisi nedir?

   Birçok hastaya ağrılarının psikolojik olduğu ve antidepresan kullanarak stresten uzaklaşarak tedavi olacağı anlatılır. Ancak genelde bu işe yaramaz ve hastalar doktor doktor dolaşır. 

   Bu sendromda değerlendirme çok önemlidir. Biz fizyoterapistler tarafından yapılacak bu detaylı değerlendirme sonrası tedavi programı başlar. Tedavi programında değerlendirme sonrası ortaya çıkan ağrının asıl kaynağına yönelik soğuk-sıcak uygulamalar, derin friksiyon masajı, enerji kullanım yöntemleri eğitimi, aerobik egzersizler, kardio-pulmoner kapasiteyi arttırıcı egzersizler, nefes egzersizleri, relaksasyon(gevşeme) yöntemleri, germe ve güçlendirme egzersizleri, ergonomik değişiklikler ile ev ve iş hayatınızı kolaylaştıracak yöntemler başlıca olmak üzere sadece biz fizyoterapistlerin uygulaması gereken akupunktur, yoga, GTOS terapi ve kuru iğneleme yöntemleri gibi etkili tedavi programları da fibromiyalji sendromunda olumlu sonuçlar almamızı sağlar.

   Önce doktorunuza sonra da biz fizyoterapistlere başvurunuz. Sizi asla tedavi edemeyecek vaktinizi ve paranızı en önemlisi de sağlığınızı boş yere harcayacak uygulamalardan uzak durunuz. 

 

 

Randevu için Hemen İletişime Geçin!
Bize telefon numaranızı bırakın. Uzmanlarımız sizi arayıp bilgilendirsin.
SİZ BİZİ ARAYIN
Whatsapp İletişimHemen ara